Her kadının kendine göre hayalleri ve özlemleri vardır. Eğer, bilinen anlam ve ölçüler içinde bir evlilik hayali kuruyorsanız, evlenmeyi düşündüğünüz erkeklere bir daha bakın. Anneler hepimizin baştacı. Sevdiğimiz erkeğin annesine saygı göstermek, sevgimizin ve saygımızın çok doğal bir gereği. Ancak, evlenmeyi düşündüğünüz kişinin davranışlarına dikkat edin. Örneğin, birlikte çarşıya çıktığınızda bile annesinin zevklerinden söz
Her kadının kendine göre hayalleri ve özlemleri vardır. Eğer, bilinen anlam ve ölçüler içinde bir evlilik hayali kuruyorsanız, evlenmeyi düşündüğünüz erkeklere bir daha bakın.
Anneler hepimizin baştacı. Sevdiğimiz erkeğin annesine saygı göstermek, sevgimizin ve saygımızın çok doğal bir gereği. Ancak, evlenmeyi düşündüğünüz kişinin davranışlarına dikkat edin. Örneğin, birlikte çarşıya çıktığınızda bile annesinin zevklerinden söz ediyorsa, her durumu “annem sever / sevmez” biçiminde yorumluyorsa, işiniz çok zor. Annesine aşırı bağımlı erkeklerin sorunu, müdahaleci bir anneye sahip olmaktan ziyade, kendilerinin bir yuva kuracak ve o yuvanın sorumluluğunu alacak olgunluğa erişmemiş olmasıdır. Büyüyüp, olgunlaşıp sonra size gelsin.
Her hafta sonu maça gidiyorsa, boş zamanlarını iş ya da okuldan erkek arkadaşları ile geçirmekten zevk alıyorsa, biraz durun. Ve bakın; çevresinde, kadınların ya da çiftlerin olduğu arkadaş grupları var mı? Yoksa biraz daha durun… Sohbetlerine dikkat edin. Neler üzerine konuşuyor? Anlattıkları hep erkek arkadaşları ile ilgili anekdotlar mı? Biraz uzak durun.
Özgürlükten, bağımsızlıktan çok sık mı sözediyor? Evliliğin büyüyü bozacağını mı söylüyor? Hele, birbirinizin “özel yaşam alanlarınıza saygılı olma”nın altını mı çiziyor? Arkadaşınız evliliğe hazır değil henüz. 10 yıl sonra ikiniz de henüz evlenmemişseniz, şansınızı tekrar deneyebilirsiniz.
Gizemlidirler, cool ve çekici olurlar. Sanat, felsefe konularında derinlikleri, bir bakış açıları vardır. Ancak bu tip erkekler genellikle en çok kendi yalnızlıklarını ve kendilerini severler. Dünyalarında ikinci bir insanla paylaşıma yer yoktur. Eğer çoluk çocuklarınız ve büyüklerinizle mutlu bayram tatilleri filan hayal eden biriyseniz, bu adamlardan uzak durun. Hatta kaçın. Ona da iyilik etmiş olursunuz.
İşini seven ve işinde başarılı bir erkekle evlenmeyi kim istemez? Ancak, işini sevmek ve çalışkan olmak ile “işkolik” olmak arasında ciddi bir fark var. Ve bütün kadınlar bunu anlar. Tüm zamanlarını iş ve iş ile ilgili gündem konuları alır. Gecelerin ve haftasonlarının planlamaları bile işi ekseninde olacaktır. Gün boyu ulaşamayacaksınız, toplantılarda olacak, açtığınız telefonların yanıtı genellikle “Şimdi meşgulüm, ben seni ararım” olacaktır.
Evet, kalbinizi yerinden hoplatıyor olabilirler. Cesareti, gözükaralığı ile büyük heyecan yaratabilirler. Ancak hayatı sınırlarda yaşamayı seven, risk ve tehlikeden çok hoşlanan erkekler, evlilik için zor insanlardır. Eğer onunla aynı çizgide değilseniz ayak uydurmanız, dayanmanız çok zor olur. Öte yandan, olaylara sinirli ve öfkeli tepkiler veren biri, emin olun ki ev yaşantısında çok daha rahat bir şekilde bu tepkilerini yansıtacaktır.
Çevrenizdeki tüm kadınların hayranlık duyacağı bir karizma ve çekiciliğe sahip adamlardan biraz uzak durun diyoruz. Herkesin beğendiği, peşinde koştuğu erkeklerin evlenmek konusunda kafaları çok karışıktır. Genellikle “hayatın tadını çıkartıp, sonra evlenmek” zihniyetinde olurlar. Dikkat edin, amacınız evlenmek ise, böyle bir erkeğin hayatına kattığı “tad”lardan biri olma riskiniz çok büyük.